logo

Aşk 10. Bölüm izle

Özet: Orhan’ın ahlaksız teklifi Kerem’i çıldırtır. Orhan’a saldırmaya çalışır ama, Orhan’ın adamları onu dövmeye başlar. Azra çaresiz, ne yapacağını bilmemektedir. Azra yaralı haldeki Kerem’i, o durumda evine gidemeyeceği için, kendi evine götürür.Azra, Kerem’i merak edip arar. Şebnem’in yanında olduğunu öğrenince kıskanır. Hemen ertesi gün Kerem'e gidip buna daha fazla devam edemeyeceğini söyler, bir an önce hatta hemen gidip Şebnem’e her şeyi söylemesini ister. Kerem'se Şebnem’le bunu konuşamayacağını söyler. Ancak Azra'nın aklına başka bir çözüm gelir. Kerem, Şebnem'e her şeyi yazacaktır. Evet, bir mektupla her şeyi bitirecek, gerçekleri ortaya koyacaktır.
MELiS demiş ki;
Dizi 13. Bolumde finaaall !!!!
20.12.2013 - 11:29
0   0

SELİN demiş ki;
Herkese selam. Ben bu dizinin başından beri böyle bir oyun oynamak zorunda kalan bir çiftin aşkının mutlu bitmeyeceğinden emindim. Çünki böyle bir oyun herşeyden önce duygusal bir strestir. İki tarafta durmadan herkese yalanlar söylemek zorundadırlar ve ek olarak, dizimizde de gördüğümüz gibi birbirlerine de çeşitli sebeplerden yalanlar söylemek zorunda kalırlar . Bu zaten başlı başına bir stres faktörüdür ve ayrıca tarafların birbirlerine olan güvenlerini sarsar, ki bu da sonun başlangıcıdır. Üstüne sevdiğini başkasıyla paylaşmak zorunluluğu; üçüncü bir kişiyi aldatmanın verdiği suçluluk duygusu, ve her an rol yapmak zorunda olmanın verdiği yük de eklenir; taraflar hem kendilerine hemde aşık oldukları kişiye yabancılaşmaya başlarla. Aşkları da masumiyetini kaybetmiştir ve kirlenmiştir. Herşey planladıkları gibi gitse bile birlikte mutlu olmaları bence mümkün değildir. Eğer senaryo iyi olsaydı aşıkların değişimini ve bu aşkın bitişini yavaş yavaş işlerler bizde aşka değişik bir bakış açısını ve bu değişim dramını zevkle izlerdik. Ama olmadı, bakalım bundan sonra bize ne gösterecekler. Sevgili CEMİLE LaLem’inde belirttiği gibi Azra’ya neden iğrenç denilemez konusunda yazılanları çok güzel toparlamış ve Azra hakkındaki yeni düşüncelerini içeren çok güzel bir yorum yapmışsın, eline sağlık. Yorumunun Aslı ve Hazal’la ilgili bölümüne de katılıyorum. Ek olarak Aslı ve Hazal konusunda belirtmek istediğim bir şey daha var: Hazal bu dizide ne kadar Feriha gibi davranıyorsa Aslı da o kadar dudaktan kalpteki Lamia’yı görmek mümkün. Selam HAYES aramıza hoşgeldin, yorumun dikkatimi çekti. Bir oyuncu tecrübe edinmeden başrolde oynatılmalı mıdır konusu bence üzerinde düşünülmesi gereken bir konu. Genel bir doğru var ki o da oyunculuk eğitim, emek ve kabiliyet isteyen bir meslek. Hazal’ın yolun başında olduğu ve öğrenmesi gereken çok şey olduğu da doğru ama hiç bir rolde oynamadan başrol oynamış kişilerin çok başarılı ve daha önce düzinelerce yan rollerde oynadığı halde başrolde başarılı olamamış kişilerin var bilindiği üzere. Mesela senin örnek olarak gösterdiğin Beren Saat’te „Aşkımızda ölüm var“ adlı bir dizide konuk oyuncu olarak rol aldıktan hemen sonra „Aşka Sürgün“ dizisinde başrol almış bir oyuncu. Emrah gibi kalas bir şarkıcıya birden fazla Çağla Şikel gibi oynadığı rolden çok kabiliyetsizliğine gülünecek bir mankenede bir dizide başrol verilmiş bir ülkede Hazal başrolü çok daha fazla hakkediyor. Bu dizinin başarısız olmasının sebebini de Hazal’la Hakan’a yüklemekte yanlış. Eğer bu senaryosu sapur supur dökülen dizi 9. Bölüme kadar dayandıysa bu da Hazal ve Aslı sayesinde oldu bence. Bugünün saraylısı dizisinde oynayan Cansu Tosun hakkındaki bilgilerinde biraz eksik. Cansu Tosun Almanya da doğmuş büyümüş 12 sene klasik bale eğitimi sonra çeşitli dans eğitimleri alıp Almanya’da çeşitli markaların reklam yüzü olarak fotomodellik yapmış; Yılmaz Erdoğan’dan oyunculuk dersleri aldıktan sonra TRT 1 de gösterilen 40 bölümlük „Küçük Hanımefendi „ isimli dizide başrol oynamış bir oyuncu. Yani „Bu günün Saraylısı“ Cansu Tosun’un başrolde oynadığı ilk dizi değil. Ne derece başarılı bilemem iki dizisini de seyretmedim. Herkese sevgiler.
15.12.2013 - 16:32
0   0

cemile demiş ki;
bölümü izlerken dikkatimi çeken şey azranın şebneme bakış açısıydı. azra şebnemi rakibi olarak görüyor. sevgilisi için onunla savaşmak istiyor. kıskançlığı, aksiliği, şebneme karşı duyarsızlığı hep bundan. azra vicdanının sesini susturmuş, kulağında şebnemin keremle ilgili söyledikleri çınlarken, kumsalda şebnemin fenalaştığını bile fark etmeyecek şekilde kendini kaybedip, şebneme kerem benim sevgilim demesi onun ruh halini yansıtan en güzel sahneydi bence. kerem en zor durumda olan bana göre. bir yanda aşkı bulduğu kadın, diğer yanda masumiyeti, iyiliğiyle, sevgisiyle kendisini ezen kadın. kalbi azra derken, vicdanı şebnem diyor. şebnemi gerçekten seviyor mu, yoksa acıma duygusunu sevgi mi zannediyor ona karar veremedim. bu arada sultanımdan tekdir yerine takdir aldığım için mutluyum. maazallah tekdirden uslanmayanın hakkı kötektir diyebilirdi. azra için düşüncelerim radikal değişime uğramadı. azra şebnem konusunda gerçekten vicdanları zorlayan laflar ediyor ve beni aynı şekilde kızdırıyor. ama onu tanıdıkça, farklı yönlerini keşfettikçe bu yönlerini de söylemek gerekiyor. kumsalda kerem benim sevgilim derken, hastanede can çekişen bir kadına onu sana bırakmayacağım derken azranın şeytani bir tarafı vardı. ama dediğim gibi bu aşkın onu kötü yönde etkilediğini, tüm dengelerini yitirdiğini görüyorum. rozanın fragmanla ilgili söylediklerine katılıyorum. senaryo resmen iflas etmek üzere. umarım böylesine ilginç bir konuyu beceriksizlikleri yüzünden batırmazlar, bir an önce konuyu toparlarlar. azrayı cana aşık ederlerse senaristler bizimle dalga geçiyor diyeceğim. ancak intikam için evlenirse bir şekilde onu anlayabilirim. herkese sevgilerimle..
15.12.2013 - 01:25
0   0

fey demiş ki;
Selam A.Ş.K.cilerr, yoksa mağdurları mı demeliyim?! Çünkü her an dizi yayından kalkabilir ve biz mağdur duruma düşebiliriz de.. Selincim, biliyorum sana verdiğim sözü tutamıyorum, bunun için de üzgünüm ama hiç içimden yorum yazmak gelmiyor. Baksana dizinin günü ve saati değişti, reytingler yerlerde.. Sanki yerine getirilen dizi çok reyting alıyor da.. Boşu boşuna dizimizin günüyle oynadılar. KAYIP dizisin de akıbeti meçhul sanırım erken final olacakmış. Selincim dizimizde eleştirilecek çok şey var da bende heves yok! Bu dizide eğer Hazal oynamıyor olsaydı, kimse bana bu diziyi izletemezdi, bu kadar söyliyeyim sen gerisini anla canım. Ama senin Hakan Kurtaş ın oyunculuğu için yazdıklarına çok güldüm. Demek sen de denediin yapamadın ha.. Bak gördün mü canım çocuk ne kadar zor bir şey yapıyor, sen bile yapamamışsın, birde bilip bilmeden eleştiriyorsun çocuğu hahayy.. Canım benim de Hakanla ilgili bir tespitim var, bakalım sen de aynı mı düşünüyorsun? Şöyle ki, ben Hakanın biraz kılıbık olduğundan şüpheliyim, bu çocuk sevgilisinden çok korkuyor olmalı, yoksa neden bu kadar ruhsuz öpüşsün ki.. Yahu kızların içini öldürdü be.. (kızlar derken Aslı ve Hazalı kasdediyorum) Zavallı kızlar inandırıcı olacağım diye kendilerini parçalıyorlar ama adamda tık yok. Sanki ilk kez öpüşen kızlar gibi çekingen. Şimdilik bu kadar daha sonra yazışmak üzere seygiyle kal♥ Sevgili CEMİLE o kadar güzel yorum yapmışsın ki, bende LaLem gibi kayıtsız kalamadım. İçimden geçenleri aynen yazmışsın, neredeyse aynı kelimelerle.. Ben de Beyaz Şovu izlediğimde birebir aynı şeyleri düşündüm. Tabi dizi yorumunda birebir aynı, ama ben yazsam bu bölüm için daha da sert yazardım galiba.. Sevgiler.
14.12.2013 - 15:55
0   0

Roza demiş ki;
Yeni fragmanda Can Azraya "benimle evlenirmisin" diyor:)))). Diziyi nasil ayakta tutacaklarina sasirdilar. Izliyeciyi Kerem/Azra,Kerem/Sebnem askina inandiramadilar,simdi de Azra/Can deniyelim. Sipsevdiler sizi:)). Ask bu kadar basit mi? Bir iki tenis dersinden sonra abayi yakmalar...
13.12.2013 - 12:44
0   0

LaLem demiş ki;
Herkese merhaba. Cemile hanım bu sefer sırf sizi takdir için yazıyorum. Herzaman tekdir olmaz değil mi. Neden diyeceksiniz. Sıtede birkaç arkadaşımız var ki bunlar, isimlerini saymıyayım bir kısmının ismini daha önceler yazmıştım, diğerlerini de yazarak vakit kaybetmeye gerek görmüyorum çünki siteye sadece ya çok uzun yorum yapılıyor diye eleştiri için giriyorlar, ya da Azra kötü, iğrenç, paragöz, vicdansız, ahlaksız, terbiyesiz , nefret ediyorum, iğreniyorum veya Hazal, buz gibi, rol yapamıyor, suratsız , hep aynı ifadeler, aggressiv, feriha gibi, antipatik, performans yok v.s. demeye giriyorlar. Nedenini , nasılını yazsalar oturup kafa yoracak insan, ama o da yok. Her bölümde bozuk plak gibi aynı sözler, aynı terane. Tamam anladık diyoruz olmuyor, zevkler ve renkler diyoruz olmuyor, selin gibi ağzımızda tüy bitinceye kadar azranın iyi yönlerini ve kötü yönlerini anlatıyoruz olmuyor, bu arada hiç kimse azra melek şebnem kötü demedi diyoruz o da olmuyor. Bunları, bir zamanlar bir çocuk dizisi vardı “şirinler” diye, orada bir şirine vardı, ki bu şirine ne olursa olsun, kim ne derse desin, herşeye “neffffrettt ediyorum” derdi, ona benzetiyorum. Bir laf söylenildiği zaman da bizi hakir gördün, saldırdın, bana dokunma, bana değinme edebiyatı yapmaya başlıyorlar. Abır, sabır, ya sabır demekten başka bir çare bırakmıyorlar insana. Siz bu yorumunuzda selinin büyük bir sabırla defalarca anlatmaya çalıştığı, azranın sorumluluk duygusu olan bir kız ve abla , fedakar bir arkadaş ve kimseyle alıp veremediği olmayan, Orhan olayına kadar sadece sevdiğiyle mutlu olmak isteyen biri olduğu yorumunu ve fey arkadaşın azranın şebneme karşı neden böyle davrandığı konusunda yaptığı yorumları toparlayıp, güzel bir üslupla(ki ben sizin üslubunuzu hep beğenmişimdir), kendinizden de birşeyler katarak çok güzel açıklamışsınız. Takdir ettiğim diğer konuda azra hakkındaki fikrinizi kısmen değiştirdiğinizi (sizde bir zamanlar, azrayı, vicdansız, ahlaksız, takdir edilecek hiçbir yönü olmayan biri olarak görmüş hatta onun için, şeytanın ikinci adı azra olmalı demiştiniz) alenen olmasa bile belirtme olma cesaretini göstermeniz. Yorumunuzun tamamına katılıyorum. Bu arada roza arkadaşın ” Vallah bir ara Azra karekterini elestiren,sevmiyen,senaryoyu sacma bulan bir tek ben ve SANEM saniyordum:)). Yalniz degilmisim” yorumunu okudum. Ne kadar yapmıyayım desem de dayanamıyacağım, roza arkadaş, birincisi, bu sitede senaryoyu eleştirmeyen tek kişi görmedim ben daha, sen gördüysen kimse yazda bizde bilelim ikincisi bu sitede herkes azrayı eleştiriyor ama bazılarımız “nitelikli eleştiriyor” son olarak cemile hanımın yaptığı gibi, sadece her bölümde, vicdansız, iğrenç v.s diyerek değil. Haa sen görmüyorum, çünki ben sanemin yorumundan başkasını okumuyorum diyorsan o başka. Herkesin azradan nefret etmediği doğru. Mesela ben, seviyorum diyemem ama nefret de etmiyorum. Hay allah sen okumuyordun benim yorumlarımı değil mi? Neyse ben yine yazayım da işimde kalmasın. Esenlikle kalın.
13.12.2013 - 12:29
0   0

sanem demiş ki;
Fragman'da Kerem "Azra cok iyi birini hak ediyor" diyor, Azra'da " Keremi hic aff etmicem" diyor. Azra yine " Can iyi biri" diyor, Melis sende onu sev diyor. bu senariyo bu kadar basit bir senariyo. bir gecede yazilan bir senariyo.Kerem efendi peki Sebnem hak ediyormu?,kendine asaglik biriyim diyor Azra hak etmiyor ama Sebnem hak ediyor,Azra'da bula bula Cani buldu neymis iyi biriymis.kendi asklari icin bir aileyi mahv edecekler. senariyonun bundan sonrasini ben yaziyim: Azra Canla evleniyor, Can evimiz buyuk hep beraber yasariz, Sebnem " evet benim yakin arkadasim bizimle yasasin bende yanliz degilim".Sonra yine Kerem ve Azra hala birbirine asik olduklarini fark ederler.Sebnem iyilesir.sonra Azra uzgunum Can seni sevmeyi cok istedim cok calistim ama olmadi bosanmak istiyorum,Kerem'de " Sebnem uzur dilerim sen cok iyisin,mutlu olmayi hak ediyorsun,ben seni mutlu edemem, uzur dilerim bosanalim" diyecek. Sonra Sebnem ve Can her seyi ogrenecek,bundan sonrasini senarist Sebnem ve Cani ne hale getirmeye calisacak bilmem artik.onlara oyle acilar verecekler ki Kerem ve Azra keske biraksaydik Orhan bizi oldurseyde baska dunyada beraber mutlu yasardik diyecekler.bakalim buralara kadar bu dizi devam edecekmi. benden bu kadar.bakalim senaristlerde benim senariyomu yazmislar yazmamislar:))
13.12.2013 - 03:10
0   0

cemile demiş ki;
vakit darlığından ancak bu bölümün birinci partını seyredebildim. o yüzden diziye yorumu diğer partları izledikten sonra yapacağım. yorumlara bir göz attığımda arkadaşların biraz coşmuş olduğunu gördüm. tabi herkesin fikri kendine. kimseye niye böyle düşünüyorsun diyemem. ancak 10. bölümdeyiz. azra hakkında daha geniş bir bilgiye sahibiz. azraya şebneme yönelik vicdanı zorlayan laflarından dolayı kızanlardan biriyim. ama azraya iğrenç sıfatını yakıştıramıyorum. azra, kerem-şebnem ilişkisinde sigortaları atan bir görüntü içinde. bunun dışında başkalarına zarar veren bir yönü yok. ailesine (bana göre o annenin biraz ders alması için azranın onları en azından bir süreliğine terk etmesi lazım) her şeye rağmen sahip çıkan bir kız. evde huzur ortamı yok ki kız düzenli eve gelsin. para için azrayı cana iteleyen annesinin paragöz tavırlarının, kendisinden para tırtıklamasının, yalanlarının hepsinin farkında azra. annesinin kardeşini de kötü etkilediğini görüyor. üç kişilik bir aileyi tek başına geçindirecek bir gelire sahip biri kendini hayli hayli geçindirir. ama azra herşeye rağmen onların ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyor. iş yerinde de kimseyle alıp veremediği yok. arkadaşından (melis) öğrendiğimiz şey azranın melisin zor günlerinde maddi-manevi yanında olduğu. azranın tek hatalı olan noktası şebnem, daha doğrusu keremle birlikte olan şebnem. onunla olduğu anlarda kıskançlıktan deliye dönüyor, tüm dengesi bozuluyor. bu doğru mu? hayır tabiki. üstelik şebnem hasta. ama azra keremin şebneme doğru gidişini de görüyor. bu da onu yaralıyor. azra hataları olan, fevri bir insan. ama bana göre kesinlikle iğrenç bir karakter değil. kötü yanlarını görünce (özellikle şebneme olan düşüncelerinde) azranın içine şeytan kaçmış diye düşünmeme rağmen, bir yanım da azranın farklı yönlerini görerek bu aşkın azrayı bu kadar zıvanadan çıkarttığını düşünüyorum. şebnemin hasta olma faktörü azranın kötü yönünü çok sivri gösteriyor bize. şebnem hasta olmasaydı bizlerin üzerindeki etkisinin bu kadar kuvvetli olabileceğini düşünmüyorum. beyaz show u da seyrettim bu arada. oradaki hazal böyle ortamlarda olmaktan çok sıkılan bir genç kadın görüntüsündeydi. soğukluğu sıkılganlığından ileri gelebilir. aslı tandoğanla kıyaslama yapmak çok da doğru değil. aslı 34 hazal 23 yaşında. aslı aynı zamanda tiyatro sanatçısı. hem yaşının verdiği olgunluk, hem de yaşanmışlıkları onun daha rahat davranmasına neden oluyor. yoksa oturuşlarında dikkat ettim hazal daha derli toplu oturuyordu. kendisiyle takoz espirisiyle boy takılmalarına gülerek katıldı. daha çok genç. öğreneceği çok şey var. azra dönersek, azra özellikle aşkı söz konusu olunca çok bencil, duyarsız, hatta bazen vicdansız olsa da bütünü düşündüğümüzde asla bana göre iğrenç, çok kötü bir karakter değil. aslında sıradan istekleri olan, herkes kadar rahat yaşamayı isteyen genç bir kadın. şebnem ile ilgili sarfettiği sözler olmasa, aşkı söz konusu olduğunda bu kadar düşüncesiz davranmasa belki azra bu kadar tepki çekmezdi sanırım. tabi bunlar benim düşüncelerim. farklı düşünün herkese sevgilerle..
12.12.2013 - 14:05
0   0

SELİN demiş ki;
Herkese selam. WoW ! dizimize ilgi artmış, sitemiz kalabalıklaşmış, renklenmiş. Yeni gelenler hoşgelmişler. FEY, MSFIGO, CEMİLE ve MELİS ise ortalıklarda yok. Hepsi beklenmekteler bildirilir. LaLem’cim selam, yorumuma yaptığın iltifatlara teşekkürler ve Sultanlık payeni de almıyayım desem seni kırmam umarım; ben aşırı demokratik biriyim sultan falan olamam . Hemen sadede geleyim vaktim az yazmak istediklerim çok. Ama sadede gelmeden önce seni sevindirecek bir şey söylemek istiyorum (sen bana Kerem’i beğendirmeye çalışıyordun da o bakımdan) ben bu bölümde Kerem’e bir daha hayran oldum, daha doğrusu onu canlandıran oyuncuya. Şaşırma çok ciddiyim. Neden mi? Her durumda aynı şekilde bakma yeteneğine sahip olduğu için. Adam sevilirken, severken dövülürken, döverken, üzülürken, sevinirken v.s hep aynı bakabiliyor. Bu kolay değil istersen bir kere dene . Ben denedim yapamadım. Bunun haricinde hayran olunacak veya beğenilecek bir şey bulamadım 10. Bölümde. Sevgiler LaLem’cim. Gelelim dizimize: bu bölüm dizinin yön değiştirdiğini gösterdi bana. ilk işaret Azra’nın Orhan’ın çağrısına polisle gelmesi oldu. Azra-Kerem çiftinin intikamcı Mafya Orhan korkusuyla, bilinen kötü oyuna girdiklerini inandırıcı bir şekilde seyirciye yansıtamayan senaristler ve kısmen oyuncu kadrosunun, Azra’nın aynı korkuyla Orhan’ın ahlaksız teklifini kabul etmek zorunda kalmasını da kimseye inandıramazlardı bu saatten sonra. Bu dizinin sonu olurdu. Orhan’ı şimdilik aradan çıkarıp böyle kötü bir oyunla aşkları kirlenen çifti ayırmak diziyi kurtarmak yolunda atılabilecek tek ve en akıllıca adımdı. Buna rağmen diziyi kurtarmak mümkün olabilebilecek mi bilmiyorum, çünki artık karşılarında sabırsız ve hayal kırıklığına uğramış kızgın bir seyirci kitlesi var ki, böyle bir seyirci kitlesi daha kritik gözlerle bakacak artık diziye. Senarıstlerın de oyuncularında çok daha fazla emek sarfetmeleri gerekir bundan sonra. Dizi biterse bende sevgili ELVEDA gibi Hazal’ı göremiyeceğim için üzüleceğim , birde işlenebilecek çok yönü olan bir konuyu heba ettikleri için ama hepsi o kadar. Öğlen tatilim bitti, devamı akşama. Herkese sevgiler...
12.12.2013 - 13:26
0   0

Sanem demiş ki;
Roza, kim ne derse desin canim, hazal kendisi Beyaz show'da " ilk defa bir kotu karekter rolunu oynamak bana heyecan verdi ". Bundan otesi varmi? Hazal kendi Azra kotu karekter diyor. Hakan'da " Sebnem daha vicdanli, daha romantik, iyi kalpli oldugu icin Kerem ona Asik oluyor". Yani dizi'de zaten "kotu karekter, bencil, kendi hayatini dusunen, biri oldugunu haykiriyor.
12.12.2013 - 04:22
0   0

Daha Fazla Yorum
Yorum Yap

Dizinin Diğer Bölümleri
Yerli Diziler
Eski Diziler
Yabancı Diziler